13 Nisan 2015 Pazartesi

Fenerbahçe Ülker - Maccabi Electra Tel Aviv

Fenerbahçe'nin tarihi için en önemli maçlardan birini daha yaşamak üzereyiz. Maça yaklaşık 22 saat olmasına rağmen, kafamda türlü senaryoları yaşadığım maç için ekstra heyecanlı olduğumu söylemem gerek yoktur sanırım. Obradoviç önderliğinde son 8 takım arasına tarihinde ilk kez saha avantajı ile kalan Fenerbahçe, kendi sahasındaki ilk maçta bu avantajı korumak adına sahaya çıkacak.



Hickman'ın talihsiz sakatlığına kadar rüzgarı arkasına çok güzel bir biçimde almış olan takım, Maccabi karşısına soru işaretleri ile çıkıyor. Sakatlık sonrası oynanan maçlarda denemeler yapan Obra Reis, kesin bir sistem işaret etmedi. Hickman'ın deliciliği ve ceza şutlarını şimdilik arıyor diyebiliriz. Zisis'in süresini arttırmak veya Kenan'a süre vermek ihtimallerden bir kaçı, fakat özellikle Kenan'ın bu seviyelerde henüz istenen verimi verememesi can sıkıcı olabiliyor. Zisis ise ilerleyen yaşı ve şut konusunda Hickman seviyesinde olmaması sebebiyle eksiği kapatamıyor. Bir diğer alternatif ise oyun kurucu pozisyonunda yetkileri Bogdan ve Emir arasında paylaştırıp, geri kalan sistemi korumaya çalışmak ki en mantıklı tercih bu gibi geliyor bana. Gerek Bogdan'ın yetenekleri, gerekse de Emir'in (kontrol altında tutulduğu takdirde) oyunu yönlendirme konusundaki becerileri bunu yapabileceklerine olan inancımı arttırıyor.


Rakip tarafından bakacak olursak ise; ekol olarak tanımlayabileceğimiz bir yapı var karşımızda. Koç dahil ilk 5'inin neredeyse tamamını kaybetmesine rağmen, elde kalanlar ile yeni bir yapı oluşturup yine kendilerini son 8'e atmayı başardılar. Eski Fenerbahçe'li ve neredeyse arkasına teneke bağlayarak gönderdiğimiz Devin Smith'in liderliğinde Pargo-Randle yönetiminde ve pota altında nam-ı değer "Baby Shaq" Sofo ile çok güçlü olmasa da küçümsenmemesi gereken bir yapı Maccabi. Top-16'da deplasmanda 3-4 gibi vasat bir grafikleri var. Ama kazandıkları son maç karakterlerini gösterir şekilde final niteliğinde olan Alba maçıydı. Alba'nın tecrübesizliği önemli bir etken olsa da Maccabi'nin bu seviyede ne kadar tehlikeli bir takım olduğunu göstermemiz için yeterli.

Deplasmanda Galatasaray maçı hariç 80 sayı atamamış olan Maccabi'yi, içerdeki maçlarda Laboral maçı hariç 80 sayı yememiş Fenerbahçe'nin bu istatistikler devam ettiği sürece mağlup etmesi çok zor değil. Maçın anahtarı Fenerbahçe'nin savunması. hücum silahları ile zaten 80 sayılara rahatça yaklaşan Fenerbahçe, rakibini daha önce yaptığı gibi 70'lerde tutarsa yara almadan İsrail'e gider.


Son olarak "In OBRA, we trust" diyerek takımıma bol şans diliyorum. Şansın yanımızda olması dileğiyle...

Adettir tahmin de ekleyelim.

3-1 alırız. 2. maç sıkıntılı geçer.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder